Her fotoğraf makinesi çeşitli ayar ve düzenekleri ve elektronik devreleri çıkarıldığı takdirde temel olarak ışık geçirmez bir kutudur. Bir fotoğraf makinesinin ön kısımında, resmi çekilen konudan yansıyan ışığın içeri girmesine olanak sağlayan ve genellikle açıklığı değişebilir bir diyaframı olan objektif; arkasında ise, görüntünün kalıcı bir kaydını yapabilen, ışığa duyarlı bir film vardır.
En basitinden en gelişmişine dek bütün fotoğraf makinelerinin dört temel ortak parçası vardır: objektif, diyafram, obtüratör ve vizör.
Konudan (süjeden) gelen ışık önce objektifte toplanır ve odaklanır. Sonra, diyaframdan, yani objektifin içindeki bir diskin ortasından geçerek obtüratöre ulaşır. Fotoğraf makinelerinin çoğunda obtüratör filmin tam önüne yerleştirilmiştir. Obtüratör fotoğraf çekerken belli bir süre açık kalarak objektiften gelen ışığın film üzerine düşmesini sağlar. Vizör makineyi konuya odaklamaya yönelik bir düzenektir.
"Doğru pozlandırma"
Pozlandırmayı üç etken belirler: filmin ışığı olan duyarlılığı ya da "hızı" (Uluslararası Standartlar Organizasyonu [ISO] tarafından verilen sayılarla belirlenir) objektif diyaframının açıklığı (f sayısı ile ayarlıdır); ve obtüratörün açık kalma süresi ya da "enstantane" (saniyenin kesirleri olarak ölçülür: 1/1000 sn vb.). Doğru pozlandırmanın elde edilmesi, özellikler fotoğrafçılığa yeni başlayanlar için oldukça zordur. Bu konuda, zaman zaman deneyimli profesyoneller bile hata yapabilir. Öte yandan günümüzün yarı ya da tam otomatik pozlandırma programlı fotoğraf makineleri diyafram ve enstantaneyi otomatik olarak ayarlar ve genellikle iyi verirler. Buna karşın belirli bir konuyu çekerken etkin bir görüntü elde edebilmek için tek bir enstantane ve diyafram açıklığı birleşimine bağlı kalmak gerekmez. Bu yüzden fotoğraf makinesi seçerken, pozlandırması elle (manuel olarak) ayaralanabilen, hiç değilse bir diyafram ya da enstantane öncelikli pozlandırma programı olan bir makine tercih edilmelidir.
Gerekli ışığın film düzlemi üzerine düşürülmesi işlemidir. Doğru poz değerini sizin hesaplamanız gerekir. Çünkü çekeceğiniz fotografın duygusunu hangi poz değerlerinin daha iyi vereceğini sizden daha iyi kimse bilemez. Çektiğiniz fotografın en önemli bölümü görülmesini istediğinizden daha açık görünüyorsa fazla pozlandırdınız daha koyu görünüyorsa az pozlandırdınız demektir.
f
2
2.8
4
5.6
8
11
16
22
enstantane
1/1000
1/500
1/250
1/125
1/60
1/30
1/15
1/8
Yukarıdaki tablodaki f ve enstantane değerlerinden eşit miktarda ışık geçer. Yani f:5.6 1/125 değerlerinde geçen ışık miktarı f:8 1/60, f:11 1/30 veya f:16 1/15 değerlerinde geçen ışık miktarları aynıdır.
Pozlandırmada önemli olan hangi değerleri seçeceğimiz. Yukarıdaki tabloda düşük enstantane ve f değerlerini (f:22 1/18) seçersek. Bize alan derinliği fazla olan bir görüntü sunacaktır. Ama 1/8 lik poz süresi makinayı oynatmadan tutmamız gerektiğini söyleyecektir. Bu durumda elle yapılacak çekimlerde görüntünün bozulmasına neden olacaktır. Yine yukarıdaki tabloda f:2 1/1000 değerlerinde yapacağımız çekimde diyafram açıklığı en büyük değerde olmasına karşın 1/1000 lik poz süresi film düzlemine düşecek ışık miktarının yeterli olmadığı durumu yaratacak bu da konumuzun görüntüsünün fotografta belli belirsiz çıkmasına neden olacaktır. Çekeceğimiz konu ne kadar hareketli ise o derece yüksek enstantane değerleri kullanarak hareketi dondurabiliriz.
Bazı fotoğraf makinelerinin kademesiz enstantane ayarları verdır; yani, belirtilen sayıların arasında da enstantane ayarı yapmak mümkündür.
7 Haziran 2007 Perşembe
ÇİÇEK FOTOGRAFI NASIL ÇEKİLİR ?
Yaratıcı bir biçimde kullanmak için ışığın yönünü, şiddetini ve niteliğini inceleyin.
Aydınlık noktalardaki yansımaları ortadan kaldırmak için polarizasyon filtresi kullanın ve daha keskin renkler elde edin.
Makro çekim yapıyorsanız alan derinliğiniz çok az olacaktır. Bunun için çiçeğin en önemli kısmına netleme yapın.
Yine makro çekim yaparken alan derinliğini en uzun mesafeye çıkarmak için daha küçük diyafram açıklığı kullanın.
Arka planı sade tutmaya çalışın ve olabildiğince flulaştırın. Konuyu tek bir renk önünde tek başına bırakmaya çalışın. Bunu yapmak için çiçeğin arkasında siyah veya başka bir renkte karton tutabilirsiniz. Arka planda gözü rahatsız edecek parlak lekeler oluşmamasına dikkat edin.
Nesneye bakış yönünüzü değiştirin. Bir bahçenin genel görüntüsünü çekerken duvarın üzerine yada balkona çıkabilirsiniz. Arazide kırları kaplayan çiçekleri çekmek için yere yakın çalışabilirsiniz. Eğer zeminde kağıt parçası, kuru yaprak, kırık çöp parçası gibi nesneler varsa görüntünün ve çevrenin doğal halini bozmadan bunları çiçeğin etrafından temizleyin.
Basit şeyler her zaman iyidir. Çiçeği kadrajın içine yerleştirin ancak yapraklar kadrajdan taşacak şekilde görüntüyü çerçevenin içine fazla sıkıştırmayın. Özellikle makro çekimlerinde çok hafif bir rüzgar bile çiçeğin görüntüsünü flulaştıracağı için çekim yaparken rüzgarı kesecek bir düzenek kullanın. Bir karton parçası bu işi rahatlıkla görür. Alan derinliğinizi koruyarak mümkün olduğunca hızlı enstantane kullanın.
Poz ölçümünü çiçeğe 15 cm mesafeden yapın ve poz değerlerini sabitleyin (kilitleyin). Daha sonra tesbit ettiğiniz poz değerininin negatif film kullanıyorsanız bir stop üzerinde ve bir stop altında pozlayarak; dia kullanıyorsanız yarım stop üzerinde ve altında pozlayarak basamaklama (bracketing) yapın.ONÜÇ ADIMDA SİYAH/BEYAZ FİLM BANYOSU
Siyah � beyaz film ile çalışmanın en büyük avantajı banyosunun renkli negatif ve dia pozitif film banyosuna nazaran kolaylıkla uygulanabilmesidir.Geliştirme zamanına müdahale edebilir, yada kimyasallarda oynayarak efektler elde edebilirsiniz. Temel olarak siyah � beyaz film banyosu için gerekli malzemeler şunlardır :
Gün ışığı tankı ( orthochromatic filmle çalışmıyorsanız olmazsa olmazlardan)
Spiral (metal � plastik)
Termometre
Geniş bir kap
Mezür ( 1 litrelik edinirseniz her zaman lazım oluyor )
Karanlık oda saati yada saniyeli herhangi bir saat
ve tabi ki kimyasallar ; developer (geliştirici) ,Stopper (durdurucu), Fixer(sabitleyici)
Karanlık bir odayı söylememe gerek var mı ? ( topu topu en fazla beş dakika kalacaksınız. )
Adım 1 : Karanlık odada filmin dışındaki kaseti bir pense yada benzeri bir aletle açın.Filmi çizmemeye ve parmağınızı kesmemeye dikkat edin.
Adım 2 :
Gün ışığı tankı (daylight tank) nın metal yada plastik spirallerine filmi yükleyin.Yeni başlayanlar için plastik olanları daha pratiktir.Mekanizmaları sayesinde oynattıkça film kendi hareket eder.Bu işlemleri karanlıkta el yordamı ile yapacağınız için malzemeleri önceden nereye koyduğunuza dikkat edin.Bunları yaptıktan sonra tankın kapağını dikkatlice kapatın.
Adım 3 :
Evet... Artık ışığa çıkabiliriz...Bu tankın özelliği bize ışıklı ortamlarda çalışabilme kolaylığı sağlamasıdır.Üçüncü adım kolay derin derin nefes alın , esneyin , gerinin karanlıkta insanın uykusu geliyor...Uykunuz açıldıysa kimyasallarınızın derecelerini kontrol edin. ( Üretici firmaların tavsiye ettiği sıcaklık 20oC fakat istediğiniz etkiye göre oynamalar yapabilirsiniz )
Adım 4 :
Aslında bu adım tercihe bağlı... Şu durumlarda sıklıkla tercih edilir... Eğer geliştirme süresi 5 dakikaya doğru indiyse ( 5 dakikanın altı çok istenmez ) filmi öncelikle bir ön yıkamadan geçiririz. Böylece emülsiyonu hidrate olur ve kimyasallar daha çabuk etki eder.
Adım 5 :
Derecesinden emin olduğumuz ve mezürde miktarını ölçtüğümüz geliştiriciyi tankımıza dökelim ve süreyi başlatalım. Film ve banyo üreticileri bu süreleri bize ürün kutuları üzerinde verirler. Her 50 saniyeden sonra 10 saniye tankı fazla hızlı olmadan ters çevirip düzeltelim. ( sekiz çizin ) .Bu işleme ajitasyon denir. Böylece eğer film üzerinde kalması muhtemel hava kabarcıklarını uzaklaştırırız.
Adım 6 :
Şu anda gizli görüntümüz filmin üzerinde oluştu. Süresi dolduğunda tankı hemen boşaltıp Su ile beş dakika kadar muamele ediyoruz. Developerın etkisi su ile bitti kabul edilir..
Adım 7 :
Geliştirme işleminden sonra durdurma işlemi yapılır.Bunun için glasiyel asetik asit yada sitrik asit kullanılır. ( Hiç biri yoksa sirke de kullanabilirsiniz. ) İki dakika asit ile banyo yaptırdıktan sonra tekrar su ile muamele ediniz.
Adım 8 :
Artık görüntümüzü saptama zamanı geldi...Işıktan etkilenmemiş gümüş tuzlarını filmimizden attığımız bu işlemin adı sabitleyici banyo yada fixer .Eğer hazır üretilmiş bir fixer kullanıyorsanız firmanın belirttiği, kendiniz hazırlıyorsanız süresini test ederek hesapladığınız sürede fixer ile işlem yapınız.Bunun sonunda tekrar su ile muamele edip hypoyu yani fixerı uzaklaştırmak gerekmekte.,
Adım 9 :
Akar su altında yaklaşık 5-10 dakika muamele edip son suya fotoflu dediğimiz yüzey aktif madde ilave ediyoruz.( katkısız bulaşık deterjanı da bu işi oldukça iyi görüyor )Bunu yapmamızın sebebi yüzey gerilimini değiştirerek filmimizin üzerindeki su damlalarını daha kolay uzaklaştırmak. Böylece beyaz damla izlerinden kurtulabiliyoruz....
Adım 10 :
Son bir kez daha yıkadıktan sonra artık final zamanı... Heyecanımızı eğer çevrede birileri varsa belli etmeden sanki sonuçtan emin bir tavırda tankın kapağını dikkatlice açıyoruz...
Adım 11 :
Şimdi çok hızlı bir biçimde bir kere temiz olduğuna inandığımız iki parmağımızla filmin suyunu sıyırıyoruz.Bu iş için aletlerde var ama olsun...Filmimizi bir mandalla toz almayacak biçimde bir yere tutturuyoruz ve alt kısmına da daha ağır bir mandal takıyoruz.
Adım 12 :
Bu adım en zevklisi...Çay yada kahvemizi alıp bir koltuğa oturuyoruz ve çevremizdekilere size hizmet etmelerini söylüyoruz...O kadar süre beli ağrıyor insanın...
Adım 13 :
Çevremizdekilerin bize ilgisi bitince maalesef bu adıma geçmek gerekiyor... Sağı solu su içerisinde bıraktığınız banyoyu ve tankınızı temizleyip kurutma işlemi.... Yaklaşık 12 saat filmimize dokunmamaya çalışıp sonrasında muhafaza için belirli aralıklarda kesip özel zarflarına yada poşetlerine koyuyoruz...Tebrikler ; işte oldu...
Yardımcı AraçLar
FİLTRELER

Film düzlemine düşürülecek ışığın niteliğini kontrol etmek amacıyla objektifin önüne takılan cam, plastik veya jelatinden yapılmış nesnelerdir. UV-Ultraviyole (Morötesi) Filtre Mor ötesi (ultra-viyole) ışınların fazla olduğu yerlerde özellikle yüksek dağlarda, deniz veya plajlarda, kar çekimlerinde; Gözle görülmeyen morötesi ışınların fotografın keskinliği ve berraklığı üzerine yaptığı etkiyi azaltmak ve objektifin ön camını çarpmalara ve tozlanmalara karşı korumak üzere kullanılan renksiz ve saydam filtrelerdir. Fotografa çok hafif pembelik verir. Pozlamaya hiçbir etkisi yoktur.. A1-Skylight (Gökışığı) Filtre Doğrudan gelen parlak gün ışığıyla çekilen fotograflarda mavi renk fazlalığını gidermek ve fotografa daha kontrast bir görüntü vermek için kullanılırlar. Pozlamaya hiçbir etkisi yoktur. Polarize Filtre Doğrudan gelen ışık kaynaklarının nesneler üzerinden yansıyan ışık kaynağına polarize ışık denir. Bu polarize ışığın yarattığı yansımaları azaltmak ve fotograftaki kontrastı artırmak için kullanılan filtrelerdir. Polarize filtrelerin oluşturduğu düzlemde; Yansıyan ışınlar kırılarak yaratığı etki azaltırılır veya yok edilir. Polarize filtre kullanarak çekilmiş mavi gökyüzü üzerindeki bulutlar gözle gördüğümüzden daha belirgin çıkarlar. Polarize filtreler ikiye tipdir. Doğrusal (linear) Polarize Filtrelerde ışık tek düzlemden geçer. Dairesel (Circular) polarize filtrelerde ışık iki düzlemden geçererk işlevini tamamlar. Işık ölçümü objektifin içinden yapan fotograf makinalarında Dairesel(circular) polarize filtreleri kullanılır. ND-Nötr Yoğunluk Filresi Bu filtreler film düzlemine düşen ışığın renk dengesini bozmadan sadece ışık şiddetini azaltmak için kullanılır. Nötr yoğunluk filtreleri renklerin dalga boylarına hiçbir etkisi yoktur. Kullanılan Nötr yoğunluk filtre faktörüne göre diyafram ayarını aşağıdaki tablodan bakarak kolaylıkla yapabilirsiniz. RENK DÜZELTİCİ FİLTRELER Kullanılan film ile çekim mekanındaki ışığın renk ısısının uyuşmadığı durumlarda kullanılır. Bu filtreler renk ısısını Gün ışığı ısı değerlerine getirmek için kullanılan filtrelerdir. 80 B Tungsten ışık (3200 Kelvin)'de Gün ışığı filmleri ile çekilen fotograf kırmızıya kaçar. Bu kırmızılığın yoğunluğunu azaltmak için kullanılırlar. 80 B filtreler renk ısısını yaklaşık olarak 2100 Kelvin artırarak gün ışığı ısısı seviyesine getirerek film düzlemi üzerine düşmesini sağlar. Filtre rengi mavi olup filtre faktörü 2.4x'dir. 85 A 80 B filtresinin tam tersine çalışır. Gün ışığı(5500 Kelvin)'de Tungsten tipi filmlerle çekilen fotograflar maviye kaçar. Bu maviliğin yoğunluğunu azaltmak için kullanılırlar. 85 A filtreler renk ısısını 2100 Kelvin azaltarak film düzlemi üzerine düşmesine izin verirler. Filtre rengi Turuncu olup filtre faktörü 2x'dir 85 B 85 A'nın biraz daha kuvvetlisi olup aynı amaç için kullanılırlar. Renk ısısını 2300 Kelvin azaltırlar. Filtre rengi Turuncu olup filtre faktörü 2.4x'dir. 81 B Yüksek renk ısında çekilen fotografların aşırı maviye kaçmasını önlemek için kullanılır. Renk ısısını 300 Kelvin azaltır. Filtre rengi amber olup filtre faktörü 1.4x'dir FL-D Florasan lambaları ile aydınlanmış mekanlarda gün ışığı filmler kullanılarak yapılan çekimlerde fotografta oluşacak aşırı mavi-yeşil tonun etkisini azaltır. FL-B Tungsten filmlerle florasan ışığında yapılan çekimlerde fotografta aşırıya kaöan mavi-yeşil tonların etkisini azaltır. FL-W Florasan ışığında gün ışığı filmleri ile yapılan çekimlerde fotografta aşıraya kaçan yeşil-kahverengi tonların etkisini azaltır. Close-Up filtreler Normal objektiflere takılarak konuya daha çok yaklaşarak yakın plan konuların çekilmesini sağlar. Makro objektifi olmayanların kullanabileceği filtreler olup macro objektiflerden daha ucuz olup kullanımı macro objektifler kadar kolay değildir. 2x, 4x, 8x gibi büyütme faktörleri vardır.
FİLTRELER
Film düzlemine düşürülecek ışığın niteliğini kontrol etmek amacıyla objektifin önüne takılan cam, plastik veya jelatinden yapılmış nesnelerdir. UV-Ultraviyole (Morötesi) Filtre Mor ötesi (ultra-viyole) ışınların fazla olduğu yerlerde özellikle yüksek dağlarda, deniz veya plajlarda, kar çekimlerinde; Gözle görülmeyen morötesi ışınların fotografın keskinliği ve berraklığı üzerine yaptığı etkiyi azaltmak ve objektifin ön camını çarpmalara ve tozlanmalara karşı korumak üzere kullanılan renksiz ve saydam filtrelerdir. Fotografa çok hafif pembelik verir. Pozlamaya hiçbir etkisi yoktur.. A1-Skylight (Gökışığı) Filtre Doğrudan gelen parlak gün ışığıyla çekilen fotograflarda mavi renk fazlalığını gidermek ve fotografa daha kontrast bir görüntü vermek için kullanılırlar. Pozlamaya hiçbir etkisi yoktur. Polarize Filtre Doğrudan gelen ışık kaynaklarının nesneler üzerinden yansıyan ışık kaynağına polarize ışık denir. Bu polarize ışığın yarattığı yansımaları azaltmak ve fotograftaki kontrastı artırmak için kullanılan filtrelerdir. Polarize filtrelerin oluşturduğu düzlemde; Yansıyan ışınlar kırılarak yaratığı etki azaltırılır veya yok edilir. Polarize filtre kullanarak çekilmiş mavi gökyüzü üzerindeki bulutlar gözle gördüğümüzden daha belirgin çıkarlar. Polarize filtreler ikiye tipdir. Doğrusal (linear) Polarize Filtrelerde ışık tek düzlemden geçer. Dairesel (Circular) polarize filtrelerde ışık iki düzlemden geçererk işlevini tamamlar. Işık ölçümü objektifin içinden yapan fotograf makinalarında Dairesel(circular) polarize filtreleri kullanılır. ND-Nötr Yoğunluk Filresi Bu filtreler film düzlemine düşen ışığın renk dengesini bozmadan sadece ışık şiddetini azaltmak için kullanılır. Nötr yoğunluk filtreleri renklerin dalga boylarına hiçbir etkisi yoktur. Kullanılan Nötr yoğunluk filtre faktörüne göre diyafram ayarını aşağıdaki tablodan bakarak kolaylıkla yapabilirsiniz. RENK DÜZELTİCİ FİLTRELER Kullanılan film ile çekim mekanındaki ışığın renk ısısının uyuşmadığı durumlarda kullanılır. Bu filtreler renk ısısını Gün ışığı ısı değerlerine getirmek için kullanılan filtrelerdir. 80 B Tungsten ışık (3200 Kelvin)'de Gün ışığı filmleri ile çekilen fotograf kırmızıya kaçar. Bu kırmızılığın yoğunluğunu azaltmak için kullanılırlar. 80 B filtreler renk ısısını yaklaşık olarak 2100 Kelvin artırarak gün ışığı ısısı seviyesine getirerek film düzlemi üzerine düşmesini sağlar. Filtre rengi mavi olup filtre faktörü 2.4x'dir. 85 A 80 B filtresinin tam tersine çalışır. Gün ışığı(5500 Kelvin)'de Tungsten tipi filmlerle çekilen fotograflar maviye kaçar. Bu maviliğin yoğunluğunu azaltmak için kullanılırlar. 85 A filtreler renk ısısını 2100 Kelvin azaltarak film düzlemi üzerine düşmesine izin verirler. Filtre rengi Turuncu olup filtre faktörü 2x'dir 85 B 85 A'nın biraz daha kuvvetlisi olup aynı amaç için kullanılırlar. Renk ısısını 2300 Kelvin azaltırlar. Filtre rengi Turuncu olup filtre faktörü 2.4x'dir. 81 B Yüksek renk ısında çekilen fotografların aşırı maviye kaçmasını önlemek için kullanılır. Renk ısısını 300 Kelvin azaltır. Filtre rengi amber olup filtre faktörü 1.4x'dir FL-D Florasan lambaları ile aydınlanmış mekanlarda gün ışığı filmler kullanılarak yapılan çekimlerde fotografta oluşacak aşırı mavi-yeşil tonun etkisini azaltır. FL-B Tungsten filmlerle florasan ışığında yapılan çekimlerde fotografta aşırıya kaöan mavi-yeşil tonların etkisini azaltır. FL-W Florasan ışığında gün ışığı filmleri ile yapılan çekimlerde fotografta aşıraya kaçan yeşil-kahverengi tonların etkisini azaltır. Close-Up filtreler Normal objektiflere takılarak konuya daha çok yaklaşarak yakın plan konuların çekilmesini sağlar. Makro objektifi olmayanların kullanabileceği filtreler olup macro objektiflerden daha ucuz olup kullanımı macro objektifler kadar kolay değildir. 2x, 4x, 8x gibi büyütme faktörleri vardır.
Renkli Filtrelerin Emdiği ve Etkisini artırdığı Renkler
Filtre Emilen Renkler Etkisini Artırdığı Renkler Kırmızı Mavi - Yeşil Kırmızı Mavi Kırmızı - Yeşil Mavi Yeşil Mavi - Kırmızı Yeşil Sarı Mavi - Yeşil Sarı - Kırmızı Turuncu Mavi - Yeşil Kırmızı - Yeşil - Sarı
Filtre faktörlerine göre diyafram değerlerinin ayarlanması Filtrelerin film düzlemine düşürülecek ışığın niteliğin kontrol etmek için kullanıldığını söylemiştik. Bu kontrolü yaparken normal poz değerleriyle düşürülecek ışık şiddetinin ne kadar etkilediğini filtre faktörü belirler. Aşağıdaki tablo objektife takılacak filtrelerin faktörlerine göre f değerinin ne kadar daha artırılması gerektiğini gösterir. Filtre faktörü 1.5 2 2.5 3 3.5 4 5 6 8 10 f-stop 0.50 1.00 1.25 1.50 1.75 2 2.25 2.50 3 3.25
Etiketler:
çiçek,
çiçek fotoğrafı nasıl çekilir,
fotoğrafçılık
İKİNCİ EL FOTOGRAF MAKİNASI ALIRKEN
Pratik bilgiler bölümündeki Hangi Fotograf Makinası sayfasına göz atmanızda yarar var. İkinci El Alırken;
Öncelikle göz kontrolü yapıldıktan sonra el alınmalı. Makinanın el tutulan yerleri kontrol edilerek ikinci el makinanın ne kadar eski olduğunu anlamalıyız.
Makinanın yere düşmüş veya bir yerlere çarpması sonucunda makina gövdesinde veya objektifinde eziklerin veya küçük boya dökülmelerinin olup olmadığını kontrol edin.
Makinayı elinize aldıktan sonra objektifi bir nesneye doğrultup netlik ayarını yaptıktan sonra deklanşöre basarak normal bir çekim yapın. Netleme, film sarma işlemi ve çekim sırasında çıkardığı sesleri dinleyin. Ters giden veya kafanıza takılan soruyu satıcıya sorun.
Objektifi makinadan çıkarın. Çıkarırken veya takarken vida dişlilerinin kayıp kaymadığını kolayca çıkıp takıldığını kontrol edin. Makinanın içine doğru bakarken koklayın rutubet olabilir bu makinanın suya düştüğü veya içine su kaçırıldığı anlamına gelir. İçine bakarken aynanın üzerinde veya çevresinde herhangi bir çizik veya defarmasyon olup olmadığını kontrol edin. Bu pozisyonda deklanşöre basıp aynanın normal bir şekilde inip kalktığını ve çıkardığı sesi dinleyin. Ayna üzerindeki çizikler sadece konuyu görmenizi engeller film düzlemi üzerine hiç bir etki yaratmaz.
Objektifin diyafam değerlerinin ve alan derinliği bilgilerini veren rakamların silinmediğini kontrol edein. Biraz önce gövde için yaptığımız kontrolleri objektifler içinde yapın.
Objektifi çok az sallayarak içinden ses gelip gelmediğini kontrol edin.
Objektifin ön ve arka camlarının kesinlikle en ufak bir çizik olmadığından emin olun. Çünkü buralardaki çizikler çektiğiniz her fotografta karşınıza çıkacaktır.
Netlerken veya zoom yaparkençıkardığı sesleri kontrol edin.
Makinanın arka kapağını açılıp kapatırken kapak kilidinin çalışıp çalışmadığını kontrol edin. Perde yatağını kontrol edin. Deklanşöre bir kaç kere basarak herşeyin normal çalıştığını perdelerin normal olarak gidip geldiğini gözleyin. Enstantane değerlerini değiştirerek perde hızlarının doğru çalışıp çalışmadığını kontrol edin. Bunu anlamak için makinanın en düşük ve en yüksek enstantane değerlerini şeçerek deneyin. Her bir stop değerinin bir öncesinin veya sonrasının iki katı süre olduğunu hatırlayın.
Makina pil yuvalarınını oksitlenip oksitlenmediğini kontrol edin. Bu gibi durumları engellemek için alkali pillerin kullanılması gerektiğini unutmayın.
Makinanın arka kapağını kapatıp objektifi taktıktan sonra pozometresini kontrol edin. Anlamak için önce aydınlık yerden bir değer alın sonra daha az ışık olan bir daha ölçüm değeri alarak pozometrenin verdiği ölçüm değerlerinin değiştiğini görün. Tabi makinanın enstantane öncelikli ölçümde enstantane değerinin değişmediğini veya diyafram öncelikli ölçümde diyafram değerinin değişmediğini unutmayın. Yaptığınız ölçümlerin doğruluğunu ışık bilginizle test edin.
Flaş takınan yerin yine oksitlenip oksitlenmediğini kontrol ettikten sonra satıcıdan isteyeceğiniz bir flaşla bir çekim yapın. Makinanın flaşı ateşleyip ateşlemediğini kontrol edin.
Makinanın poz kilidi var ise bunu test edin. Bir yerden ölçüm alarak poz değerini kilitleyin. Sonra makinayı başka bir ışık kaynağına çevirerek poz değerinin değişmediğini kontrol edin.
Makinanın netleme kilit mekanizması var ise test edin. Bir konuyu netleyin ve kilitleyin. Objektifi netlediğiniz konunun biraz sağına veya soluna çevirerek netliğin önceki konuda olduğunu ve değişmediğini kontrol edin.
Kesinlikle satış sonrası garantinin nasıl işleyeceğini sorun ve kandırılmadığınızdan emin olduktan sonra makina için pazarlık yaparak almaya çalışın.
İkinci el makina almak için sirkeci deki Hayyam pasajını tercih edin. Buradaki dükkanlarda her zaman size uygun bir ikinci el fotograf makinası bulabilirsiniz.
Pratik BiLgiLer
Fotograf makinası boyuna asılı olarak göbek seviyesinde taşınmalıdır. Burada durması makinanın sağa sola çarpmasını engeldiği gibi çok kısa sürede çekim pozisyonu almayıda kolaylaştıracaktır. Ellerin boş olması doğa'da ihtiyacınız olan dengeyi sağlayacaktır. Çekim anında tabiki sehpa kullanılmalı. Şu anda sehpanın olmadığı anlardan bahsediyoruz
Çekim anında öncelikle sol el avuç içi yukarı bakacak ve öne doğru açılırarak makina denge noktası avuç içine tam oturtulmalıdır. Parmakları çok sıkmadan hafif bir şekilde kavramalı. Sağ elimizlede makinanın sağ tarafını kavradıktan sonra çekeceğimiz konuya doğru yönlenmeliyiz. Bakaç sağ gözümüze iyice yaklaştırılmalı ve iyi bir kompozisyon seçmeliyiz. Kompozisyon seçiminden önce en azından bir kolumuzu gövdemize yapıştırmalıyız. Böylece sallanma riskini enaza indirdikten sonra bir kontrolle beraber nefesimizi tutup deklanşöre basmalıyız.
Sehpa kullanmadan elde yapılan çekimlerde en düşük perde hızı hesabını unutmayın. Örnek verecek olursak 50mm odak uzaklığı olan objektif için en düşük perde hızı odak uzaklığının 1'e bölümünden elde edilecek enstantane değeri 1/50 olacaktır. En düşük perde hızı 1/50 değeri olmadığı için buna en yakın ve büyük değer olan 1/60 ve üzeri olmalıdır. 100mm odak uzaklığı olan objektif için 1/100'e yakın ve büyük perde hızı yani enstantane 1/125 olmalıdır.
Işığın yeterli olmadığı veya sehpamızın olmadığı durumlarda her zaman geçerli olmayacak çözümler arasında bir yere yaslanmak, oturarak veya makinayı sabit bir şeyin üstüne koyarak çekimi gerçekleştirebiliriz. Bunların yanında hızlı filmler kullanarak yüksek enstantane değerlerine de ulaşabiliriz. Bu durumu sonucunda grenlerin büyüklüğü bizi rahatsız edebilir.
HANGİ FOTOGRAF MAKİNASI ?
Eğer Aile bireylerini, tatil anılarınızı, özel günlerinizi görüntülemek için kullanacaksanız. En iyisi kolay film takılıp çıkarılabilen, kullanımı son derece kolay olan, vizörden bakıp konuyu kareye yerleştirdikten sonra sonra deklanşöre basarak çekimi tamamlayacağınız kompakt kameraları seçmelisiniz. Eğer Yukarıdakileri yaptınız ve size film banyosunu ve baskısını beklemek zor geliyorsa ve bunlarla ilgilenmek istemiyorsanız; çektiklerinizi hemen ama hemen görmek istiyorsanız. Kompakt kameralar kadar kullanımı basit olan anında görüntü veren fotograf makinalarını seçmelisiniz. Bu tür fotograf makinalarıda digital fotograf makinalari cıktıktan sonra eski cazibelerini kaybetmişlerdir. Sonucu yine hemen görmek istiyorsanız ve kompakt makinalarada yatırım yapmak istemiyorsanız bütçenize uygun bir digital-makinalardan birini seçmelisiniz. Eğer Eğer biraz önce saydıklarımızın yanında fotograf sanatına ilgi duyuyor ve kendinize de bir hedef belirlemişseniz insan veya hayvan portreleri, doğa fotografları, eski evler, sokaklar aklınıza gelebilecek ve ilgi duyduğunuz herhangi bir konuda fotograf çekmek istiyorsanız. Bütün çekim kontrollerinin kendinizde olmasını istiyorsanız. Bunları diğer insanlarla paylaşmak gibi bir planınız varsa. Sahip olmanız gereken 35mm SLR fotograf makinasıdır. Eğer Büyük boyutlarda baskı yapacaksanız biraz daha profesyonel bir makinaya yani 6x6 Roll filme kullanan SLR makinaya ihtiyacınız var demektir. Eğer Yine büyük boyutlarda profesyonel baskı yapacaksanız ve kalitede sizin için çok önemli ise ihtiyacınız olan Plan film kullanan makinalardır. Bu sayfalar tamamen amatör fotografcılar için hazırlanmış olup tavsiye edilen kendi bütçenize en uygun, sizi zorlamayan, diyafram, enstantane, netlik ayarlarını kontrol edebileceğiniz herhangi 35mm SLR makinadır.
Etiketler:
fotoğraf çekimi,
fotoğrafçılık,
pratik bilgiler,
püf noktaları
kompozisyon (3)
İlgi Merkezi Çektiğimiz fotografın ilk görevi bakan gözlerin fotograf içinde dolaşmadan veya çok kısa bir gezinti sonunda fotografın ilgi merkezine gitmesini sağlamaktır. İlgi merkezi yani fotografı çekmemizin gerektiren herşey olabilir. Fotografdaki ilgi merkezi fotograf karesi içinde herhangi bir yere yerleştirilebileceği söylenir. Yine de 1/3 kuralınıda unutmamak gerekir. İlgi merkezinin ortada olduğu durumlarda iyi sonuç veren konuların bina, heykel, gün doğumu veya batımındaki güneş ve dağ fotografları olduğu söylenir. Fotografa bakış yönü ve ilgi merkezinin doğru orantılı olduğu da söylenir. Yani soldan sağa doğru okuyor aynı zamanda yazan insanların fotografı da soldan sağa doğru okunduğu söylenir. Bu bakımdan ilgi merkezinin solda olması beklenir. Bu görüş sağdan sola doğru okuyanlar insanlar için de geçerli olacağından ikilem yarattığı için pek tutulmaz ama yinede aklınızda bulunsun. Genelde fotografa sol alt köşeden girildiği ve üst kısımlardan çıkıldığı görüşü hakimdir.
Tekrarlar Arka arkaya gelen benzer nesneler fotografta ritm duygusunu artırır. Bu yüzden ritmi bozan nesneleri fotograf karesinden çıkarmak gerekir.
Simetri Fotografa simetri özelliği katılacaksa; diğerinin aynı alan ikinci yarı, aynı şeyleri anlatmak yerine yeni şeyler anlatmalıdır
Boyutların Etkisi Yatay dikdörtgen boyutlar dengeli ve sakin bir duygu verirken, dikey konumda güç ifade ederler. Kare boyutlar derli toplu konulara daha uygundur.
kompozisyon devamı..(2)
Eğri çizgiler 'in eğrilikleri artıkça, dinamizm ve hareket duygusunuda beraberinde artırır. Eğri çizgilerin egemen oldukları herhangi bir alana bakan göz, yaşamın, sevginin ve kaynaşma duygularının etkisinde kalır. Bir çizgi ne kadar eğilip bükülürse tıpkı deniz dalgaları gibi canlılık duygusunu da o kadar artırır.
Kırık çizgiler : Karmaşa ve boşalma duygusu uyandırır.
Denge Birbirini tamamlayan şekil, renk ya da aydınlık veya karanlık alanların göze hoş gelecek şekilde ayarlanmasıdır. Denge simetrik veya asimetrik olabilir.
Persfektif ve Derinlik Fotograf da giderek bir birine yaklaşan çizgiler (doğrusal persfektif) yada giderek küçülen cisimler (hacimsel persfektif) fotografa üçüncü boyut katar. Fotograf karesindeki ön plandaki cisimlerin abartılı büyüklükleri ya da arka planın önünü kapamasıda fotografa derinlik verir. Kısa odak uzaklığına sahip objektifler fotograf içindeki nesneleri birbirinden uzaklaştırarak derinlik duygusunu pekiştirir. Uzun odaklı objektiflerde yakındaki ve uzaktaki nesneleri birbirine yakınlaştırarak fotograftaki derinliği azaltır. Fotografdaki derinliği etkileyen unsurlardan birisi de diyafram açıklığıdır. Kısık diyafram açıklığı alan derinliğini artıracağı için fotografdaki net alanlar daha fazla olacağından derinlik artar. Açık diyafram açıklığı alan derinliğini azaltacağı için fotografta net alan azalacak ve derinlik azalacaktır.
Hareket Fotograf daki hareketi vurgulamak için çeşitli yöntemler vardır. Bunların en başında düşük örtücü hızında çekilmiş fotograflar daki uzamış görüntülerdir. Fotograf daki yüksek kontrast, ufuk çizgisinin açısı, tekrar eden konular, yuvarlak hatlar da fotograf hareket duygusu vermek için kullanılırlar.
Kompozisyon
Ayrı ayrı parçalardan birleştirme yoluyla dengeli ve düzenli bir bütün oluşturma işidir.� (ML) Fotograf da Kompozisyon Kare içindeki konuları göze hoş gelecek şekilde seçmek ve düzenleme işidir.Sonuç olarak kompozisyon bir iştir. İşin güzel olması demek fotografta verilmek istenen mesajın yerini bulması ve fotografın akılda kalıcılığını artırması demektir.
Kısacası Kompozisyon; Fotografa vermek istediğimiz anlamı kimsenin yardımı olmadan bakan gözlerin kolay anlamasını ve akılda kalmasını sağlayan tekniklerdir. Belirginlik Fotografın mesajını en okunaklı biçimde ortaya koymasıdır. Okunaklı bir görüntü elde edebilmek ve fotografın biçimini oluşturabilmek için aşağıdaki özelliklerde olması gerekir.
Kritik an : Her hareketin saptanacağı bir kritik an vardır. Bu an başlangıçta, ortasında veya bitiminde olabilir. Örneğin; Yüz metre koşucularının start çizgisinden fırlayışları hareketin başlangıcıdır. Oduncunun havadaki baltası hareketin ortasıdır. Dalgaların kayalara çarpıp dönüş anı ise sürekli hareketin sonudur.
Örenğimizde ; Sapan çeken çokuğun ; Sapana taş koyması hareketin başlangıç noktası, sapanı germesi ortası ve bırakmasıda hareketin sonu olarak değerlendirecek olursak. Burada hareketin ortası seçimiştir.

Bakış Yönü : Konudaki değişmenin izlenebildiği yönden bakılmalı. Örneğin : Çamaşır yıkayan kadının yandan veya arkadan çekilen fotografları önden çekilen fotografa göre daha az belirgin olur. Yandaki örneğimizde sigara içen amcanın sigarayı yakış anı ve ilk dumanları yandan çekilmemiş olsaydı. Bu fotograf anlamını büyük ölçüde yitirecekti. Konu olan herşey açıklıkla fotograflanmıştır.

Bakış Yüksekliği : Bir işle uğraşan kişinin işini ve kendisini gösterecek yükseklikte olmalı. Örneğin ; Prinç ayıklayan birisinin alttan çekmemek gibi ya da sokakta �Yağ satarım bal satarım� oynayan çocukları çekerken dairesel dizilişi mendili ve ebe�yi gösterecek yüksek bir noktadan çekmek gibi..
Yandaki örneğimizde bakış yüksekliği kişinin ne yaptığını açıkça gösteriyor.

Bakış uzaklığı : Konu çerceveyi yeterince doldurmalıdır. Normal objektifle 100 metreden çekilen balıkçıların ne yaptıklarını kestirmek zordur.
Öreğimizde ağ çeken balıkçıların hareketleri açıklıkla seçilebiliyor.

Sadelik Fotografı mümkün olduğunca az elemanla anlatmaya çalışmaktır. Fotografı sadeleştirmek ve ilgi merkezini artırmak için karmaşık olmayan bir fon seçilmeli ve konuya yaklaşarak fotografın anlamını bozmayacak ilgisiz nesneleri fotograf karesinden çıkarılmalı. Sadeliğin her zaman hatta her konuda birşeyleri anlatmanın en iyi yolu olduğunu hiç aklımızdan çıkarmayalım.

1/3 Kuralı veya Oranlar Fotografı çekmeden önce fotograf karesini yatay ve dikey olarak üçe bölünmesi sonucu çizgilerin kesim noktaları fotografın ilgi merkezinin yerleştirilebileceği yerleri gösterir. Bu noktalara altın noktalarda denir.
Öreğimizdeki ağaç dikey inen 1/3 doğrultusudaki altın noktaya yerleştirilmiş ve tarlasını süren çiftci ile zenginleştirilmiştir.
Çizgiler Fotografta diyagonal çizgiler yön belirtmek için kullanılır. Tekrarlayan çizgiler de bakan gözlerin dikkatini fotografın ilgi merkezine çekmek için kullanılır. Bunun yanında çizgilerin çeşitli anlamları vardır.
Kısacası Kompozisyon; Fotografa vermek istediğimiz anlamı kimsenin yardımı olmadan bakan gözlerin kolay anlamasını ve akılda kalmasını sağlayan tekniklerdir. Belirginlik Fotografın mesajını en okunaklı biçimde ortaya koymasıdır. Okunaklı bir görüntü elde edebilmek ve fotografın biçimini oluşturabilmek için aşağıdaki özelliklerde olması gerekir.
Kritik an : Her hareketin saptanacağı bir kritik an vardır. Bu an başlangıçta, ortasında veya bitiminde olabilir. Örneğin; Yüz metre koşucularının start çizgisinden fırlayışları hareketin başlangıcıdır. Oduncunun havadaki baltası hareketin ortasıdır. Dalgaların kayalara çarpıp dönüş anı ise sürekli hareketin sonudur.
Örenğimizde ; Sapan çeken çokuğun ; Sapana taş koyması hareketin başlangıç noktası, sapanı germesi ortası ve bırakmasıda hareketin sonu olarak değerlendirecek olursak. Burada hareketin ortası seçimiştir.
Bakış Yönü : Konudaki değişmenin izlenebildiği yönden bakılmalı. Örneğin : Çamaşır yıkayan kadının yandan veya arkadan çekilen fotografları önden çekilen fotografa göre daha az belirgin olur. Yandaki örneğimizde sigara içen amcanın sigarayı yakış anı ve ilk dumanları yandan çekilmemiş olsaydı. Bu fotograf anlamını büyük ölçüde yitirecekti. Konu olan herşey açıklıkla fotograflanmıştır.
Bakış Yüksekliği : Bir işle uğraşan kişinin işini ve kendisini gösterecek yükseklikte olmalı. Örneğin ; Prinç ayıklayan birisinin alttan çekmemek gibi ya da sokakta �Yağ satarım bal satarım� oynayan çocukları çekerken dairesel dizilişi mendili ve ebe�yi gösterecek yüksek bir noktadan çekmek gibi..
Yandaki örneğimizde bakış yüksekliği kişinin ne yaptığını açıkça gösteriyor.
Bakış uzaklığı : Konu çerceveyi yeterince doldurmalıdır. Normal objektifle 100 metreden çekilen balıkçıların ne yaptıklarını kestirmek zordur.
Öreğimizde ağ çeken balıkçıların hareketleri açıklıkla seçilebiliyor.
Sadelik Fotografı mümkün olduğunca az elemanla anlatmaya çalışmaktır. Fotografı sadeleştirmek ve ilgi merkezini artırmak için karmaşık olmayan bir fon seçilmeli ve konuya yaklaşarak fotografın anlamını bozmayacak ilgisiz nesneleri fotograf karesinden çıkarılmalı. Sadeliğin her zaman hatta her konuda birşeyleri anlatmanın en iyi yolu olduğunu hiç aklımızdan çıkarmayalım.
1/3 Kuralı veya Oranlar Fotografı çekmeden önce fotograf karesini yatay ve dikey olarak üçe bölünmesi sonucu çizgilerin kesim noktaları fotografın ilgi merkezinin yerleştirilebileceği yerleri gösterir. Bu noktalara altın noktalarda denir.
Öreğimizdeki ağaç dikey inen 1/3 doğrultusudaki altın noktaya yerleştirilmiş ve tarlasını süren çiftci ile zenginleştirilmiştir.
Çizgiler Fotografta diyagonal çizgiler yön belirtmek için kullanılır. Tekrarlayan çizgiler de bakan gözlerin dikkatini fotografın ilgi merkezine çekmek için kullanılır. Bunun yanında çizgilerin çeşitli anlamları vardır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)